EğlenceAvcısı
Active member
Bir gönüllü, hijyen ürünlerine acilen ihtiyaç duyulduğunu söyledi. (Dosyalar)
Antalya, Türkiye:
Depremin vurduğu Türkiye’nin Antakya kentinde giderek daha az sayıda hayatta kalan insan bulmak için mücadele eden gönüllüler Cumartesi günü yağma ve hijyen sorunlarının göz korkutucu görevlerini artırdığını söylediler.
Yıkılan bir binada gömülü olan bir meslektaşını arayan bir bölge sakini, Pazartesi günkü depremden sonraki ilk günlerde şehirden köye gitmeden önce yağma olaylarına tanık olduğunu söyledi.
Antakya’ya dönen ve çöken bir binada iş arkadaşı arayan 26 yaşındaki Mehmet Bök, “İnsanlar dükkanların ve arabaların camlarını ve çitlerini kırıyorlardı” dedi.
Alman yardım kuruluşları Cumartesi günü deprem bölgesindeki kurtarma operasyonlarını güvenlik sorunları ve insan grupları arasında çıkan çatışmalar ve silahlı çatışmalar nedeniyle askıya aldı.
Türk makamları herhangi bir huzursuzluk hakkında yorum yapmadı, ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cumartesi günü hükümetin yağmacılar ve diğer suç teşkil eden davranışlarla sıkı bir şekilde ilgileneceğini söyledi ve olağanüstü hal ilan edildiğini kaydetti.
Türkiye ve Suriye’de ölü sayısı 25 bin 300’ü geçti.
Bir başka kurtarıcı olan Şanlıurfa’dan Gizem de Antakya’da kaldığı dört gün içinde yağmacılar gördüğünü söyledi.
Trafiği yönlendiren, kurtarıcılara yardım eden ve yiyecek dağıtan yoğun bir polis ve askerin olduğu kentte, “Yağmacıların çoğu bıçak taşıdığı için çok fazla müdahale edemiyoruz. Bugün bir yağmacı yakaladılar, insanlar peşinden koştu” dedi.
Geldiğinde Antakya’yı ölüm ve yıkım yeri olarak tanımlamıştır. Arka planda ambulans sirenleri çalarken “Gözyaşlarımızı tutamadık” dedi.
“İnsanlar burada enkaz altında ölmezse yaralanarak, ölmezse enfeksiyondan ölecek. Burada tuvalet yok. Bu büyük bir sorun.” tüm ölüler için çantalar.
“Cesetler yolların her tarafında, üzerlerinde sadece battaniye var.”
Kasaba halkı, ölüm kokusunu bastırmak için maske takıyordu.
Diğerleri, özellikle yetersiz sayıda çalışan tuvalet olmak üzere hijyenle ilgili endişelerini yineledi.
Geçici seyyar tuvaletlerde uzun kuyruklar oluştu, ancak birçok kişi sadece gizli bir yer bulduklarını söyleyerek koku şikayetlerine yol açtı.
Adını vermeyi reddeden ve kurtarma operasyonlarına yardım etmek için Antalya’dan gelen bir kişi, “Şu anda en çok hijyen ürünlerine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Tuvalet sorunlarımız var, bazı hastalıkların yayılmasından korkuyorum” dedi.
Çok az koordinasyon olduğunu, herkesin hayat kurtarmak için elinden geleni yaptığını ve yan sokaklarda yıkılan bazı binaların hala dokunulmadığını söyledi.
Bir apartmanın merdiven boşluğuna düşen yüzü tozla kaplı 56 yaşındaki bir kadını bir gecede enkazdan canlı olarak çıkardığını anlatırken, “Saatlerce kazıyoruz” dedi.
“150-200 kadar ceset çıkardık.”
()
Günün Öne Çıkan Videosu
Türkiye’de ‘Dost Operasyonu’: Afet Diplomasisi – Hindistan’ın Yumuşak Gücü mü?
Antalya, Türkiye:
Depremin vurduğu Türkiye’nin Antakya kentinde giderek daha az sayıda hayatta kalan insan bulmak için mücadele eden gönüllüler Cumartesi günü yağma ve hijyen sorunlarının göz korkutucu görevlerini artırdığını söylediler.
Yıkılan bir binada gömülü olan bir meslektaşını arayan bir bölge sakini, Pazartesi günkü depremden sonraki ilk günlerde şehirden köye gitmeden önce yağma olaylarına tanık olduğunu söyledi.
Antakya’ya dönen ve çöken bir binada iş arkadaşı arayan 26 yaşındaki Mehmet Bök, “İnsanlar dükkanların ve arabaların camlarını ve çitlerini kırıyorlardı” dedi.
Alman yardım kuruluşları Cumartesi günü deprem bölgesindeki kurtarma operasyonlarını güvenlik sorunları ve insan grupları arasında çıkan çatışmalar ve silahlı çatışmalar nedeniyle askıya aldı.
Türk makamları herhangi bir huzursuzluk hakkında yorum yapmadı, ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cumartesi günü hükümetin yağmacılar ve diğer suç teşkil eden davranışlarla sıkı bir şekilde ilgileneceğini söyledi ve olağanüstü hal ilan edildiğini kaydetti.
Türkiye ve Suriye’de ölü sayısı 25 bin 300’ü geçti.
Bir başka kurtarıcı olan Şanlıurfa’dan Gizem de Antakya’da kaldığı dört gün içinde yağmacılar gördüğünü söyledi.
Trafiği yönlendiren, kurtarıcılara yardım eden ve yiyecek dağıtan yoğun bir polis ve askerin olduğu kentte, “Yağmacıların çoğu bıçak taşıdığı için çok fazla müdahale edemiyoruz. Bugün bir yağmacı yakaladılar, insanlar peşinden koştu” dedi.
Geldiğinde Antakya’yı ölüm ve yıkım yeri olarak tanımlamıştır. Arka planda ambulans sirenleri çalarken “Gözyaşlarımızı tutamadık” dedi.
“İnsanlar burada enkaz altında ölmezse yaralanarak, ölmezse enfeksiyondan ölecek. Burada tuvalet yok. Bu büyük bir sorun.” tüm ölüler için çantalar.
“Cesetler yolların her tarafında, üzerlerinde sadece battaniye var.”
Kasaba halkı, ölüm kokusunu bastırmak için maske takıyordu.
Diğerleri, özellikle yetersiz sayıda çalışan tuvalet olmak üzere hijyenle ilgili endişelerini yineledi.
Geçici seyyar tuvaletlerde uzun kuyruklar oluştu, ancak birçok kişi sadece gizli bir yer bulduklarını söyleyerek koku şikayetlerine yol açtı.
Adını vermeyi reddeden ve kurtarma operasyonlarına yardım etmek için Antalya’dan gelen bir kişi, “Şu anda en çok hijyen ürünlerine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Tuvalet sorunlarımız var, bazı hastalıkların yayılmasından korkuyorum” dedi.
Çok az koordinasyon olduğunu, herkesin hayat kurtarmak için elinden geleni yaptığını ve yan sokaklarda yıkılan bazı binaların hala dokunulmadığını söyledi.
Bir apartmanın merdiven boşluğuna düşen yüzü tozla kaplı 56 yaşındaki bir kadını bir gecede enkazdan canlı olarak çıkardığını anlatırken, “Saatlerce kazıyoruz” dedi.
“150-200 kadar ceset çıkardık.”
()
Günün Öne Çıkan Videosu
Türkiye’de ‘Dost Operasyonu’: Afet Diplomasisi – Hindistan’ın Yumuşak Gücü mü?