Mevsimi şita ne demek ?

Turkmen

Global Mod
Global Mod
Mevsimi Şita: Bir Hikaye, Bir Duygu, Bir Anlatı

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlere bir hikaye anlatmak istiyorum, ama bu sadece bir hikaye değil; aynı zamanda bir anlam, bir his, bir kavram… “Mevsimi Şita” nedir, nasıl hissedilir, ne kadar derindir diye düşünen herkese hitap eden bir öykü. İçinde kaybolacak, anlam bulacak, belki de kendinizi bulacak bir yolculuğa çıkıyoruz.

Gelin, şimdi bir anlık duralım ve biraz ruhumuzu dinlendirelim. Bazen tek ihtiyacımız olan şey, bir bakış açısı ya da bir dokunuştur. Belki de bu hikaye, o dokunuş olacak. Hep birlikte başlıyoruz...

Bir Sonbahar Akşamı, Şita'nın Ardında

Hikayemiz, bir kasabanın sakin, kışa hazırlanan köylerinden birinde başlıyor. Kasaba halkı sonbaharın son günlerini yaşıyor, gökyüzü griye dönmüş, yapraklar sararmış, soğuk bir rüzgar her geçen gün daha da hissedilir hale gelmişti. Ama ne gariptir, o kasabanın iki önemli karakteri vardı: **Emre** ve **Selin**.

Emre, her zaman çözüm odaklıydı. Hava soğudukça, evin odunluğuna yeni odunlar taşıyor, akşamları kaloriferin düzenini kontrol ediyor, çatıdaki dondurucu soğukları engellemek için her türlü önlemi alıyordu. "Bu işin en iyi çözümü, işin başında tedbir alıp, sonrasında rahat olmaktır" diyordu sürekli. Kendini sorumluluklarına adıyor, zamanı hep mantıklı bir biçimde harcıyordu.

Selin ise çok farklıydı. Mevsim değişimlerini her zaman derinlemesine hissederdi. Şita, onun ruhunda bir çağrıydı, bir döngüydü. Her kış, hayatındaki bir eksikliği, bir kaybı, bir boşluğu fark ederdi. Soğuk havalarda, kışın o derin yalnızlığında, insanın içindeki karanlık düşüncelerle yüzleşme fırsatını bulurdu. Ama Selin bu durumu tam anlamıyla seviyor, çünkü her değişim, bir anlam taşırdı onun için. O, duygularını derinden hisseder, çevresindeki insanlara da bu duyguyu aktarmaya çalışırdı. "Hayat, hep çözüm aramaktan değil, bazen hissederek yaşamakla anlam kazanır" derdi.

Bir akşam, bir araya geldiklerinde, Emre soğuk havanın ne kadar zorlayıcı olduğunu anlatıyordu. “Bak, kışa hazırlıklı olmalıyız. Bu soğuk, hepimizi zorlayacak. Yağmurlar, kar, buz, her şey bizi bekliyor. Eğer şimdiden hazırlıklı olmazsak, işler iyice sarpa sarar.”

Selin, pencerenin kenarına oturmuş, dışarıyı izliyordu. Yavaşça, derin bir nefes aldı ve “Emre, aslında belki de bu soğuklar, bizim içsel bir yolculuğa çıkmamız için bir fırsat olabilir. Mevsimin bu şekilde değişmesi, bizi sadece dış dünyada değil, iç dünyamızda da değişim yapmaya zorlar. Bazen sadece beklemek gerekir. Kışa, şitaya doğru ilerlerken, kaybolduğumuzu düşündüğümüz yerden belki de yeni bir anlam bulacağız.” dedi.

Emre, Selin’in bu sözlerine bakarak sessiz kaldı. "Ama çözüm önemli," dedi, "bir şeyler yapmak gerekir. Yoksa bu soğuk bizi gerçekten dondurur."

Selin gülümsedi. "Evet, doğru," dedi, "ama bazen bu soğuk, yapmamız gereken tek şeyin durmak olduğunu hatırlatır. Sadece hissederek, zamanın geçmesine izin vererek..."

Şita: Mevsim Değişiminin Derinliği ve Duygusal Yansıması

Mevsimi Şita, sadece bir kelime değil, içinde derin bir anlam barındıran bir geçiş dönemidir. Türkçeye Arapçadan geçmiş olan “şita” kelimesi, kış anlamına gelir. Ancak bu kelime, sadece havanın soğuması, kar yağması değil, bir dönüşümü de simgeler. Kışa doğru ilerlerken, doğa her şeyini kaybeder gibi görünür, yapraklar dökülür, ağaçlar çıplak kalır, ancak bu kayıpların ardından yeni bir doğuş, yeni bir başlangıç gelir.

Emre, çözüm odaklı yaklaşımıyla, bu mevsim değişimini sadece dışarıdaki soğukla, zorluklarla ilişkilendirirken; Selin, şita mevsimini bir içsel yolculuk olarak görüyordu. Kış, ona yalnızlık gibi görünse de, bir arınma, bir yeniden doğuş olarak kabul ediliyordu. Çünkü kışın derinliğinde, insan ruhu da olgunlaşır, içindeki boşluklar görünür hale gelir.

İşte tam da burada, bu iki farklı bakış açısının birleşimi devreye giriyor. Emre, strateji ve çözümle, bu değişimi hayatta kalmak için kullanıyordu. Ancak Selin, duygusal olarak bu değişimi kabulleniyor ve içsel bir derinlik kazanıyordu. Şita, bir anlamda bu iki bakış açısının buluştuğu yerdir: bir yanda çözüm, diğer yanda kabul.

Siz Nasıl Hissediyorsunuz?

Hikayemiz belki de hepimizin içinde bir yere dokunmuş olabilir. Mevsimi şita, her birimiz için farklı anlamlar taşır, değil mi? Kimi için soğuk bir kabulleniş, kimi için ise çözüm arayışıdır. Belki de siz de bir zamanlar şita mevsiminde bir karar almış, bir dönüşüm yaşamışsınızdır. Ya da belki de şu an, bu değişim içinde kayboluyorsunuz ve bir anlam arıyorsunuz.

Şimdi, sizlere sormak istiyorum: Şita sizin için ne ifade ediyor? Kışa nasıl yaklaşırsınız? Bu mevsimde içsel bir değişim yaşamış bir anınız var mı? Yorumlarınızı, hikayelerinizi paylaşın. Belki de hepimiz birbirimize biraz daha yakınlaşırız, kim bilir?

Hikayenizi ve düşüncelerinizi sabırsızlıkla bekliyorum!
 
Üst