Baris
New member
Kendini Beğenmiş İnsanlar: Zeka, Ego ve Biraz da Şov!
Hadi bir itiraf yapalım, hepimiz bir şekilde kendini beğenmiş insanlarla karşılaştık, değil mi? Ama çoğumuz bu tipleri sadece küçük bir gülümseme ve içten bir "Hadi canım, çok da abartma!" şeklinde geçiştiririz. İşte o insanlar, aynaya bakıp "Vay be, ben ne kadar harikayım!" demeden duramayanlar… Bu yazıda, kendini beğenmiş kişiliğin perde arkasına bir göz atacağız. Eğlenceli bir şekilde bakacağız ama derinlemesine de inceleyeceğiz.
Kendini Beğenmişlik: Ego'nun Zorlu Yükselişi
Kendini beğenmişlik, genellikle ego ile bir dostluk kurmuş insanlarla ilişkilendirilir. Bu kişiler her adımda “Ben” kelimesinin etrafında dans ederler. “Beni takip et, beni dinle, ben harikayım” gibi bir iç monolog sürekli kafalarındaki stereo ses gibi çalar. Kendini beğenmişlik bir dereceye kadar insanın özgüveninin yüksek olmasından kaynaklanabilir, ama bazen bu özgüven, içine bir tür “ben, ben, ben” kompleksini yerleştirir.
Ego, doğal olarak herkeste var olan bir özellik olsa da, bu kişilik özelliğinin abartılmasında işin içinde bir değişken vardır: ‘Çevre’. Yani, bu kişiler aslında kendilerini olduğundan çok daha fazla özel hissettiren durumların içinde sık sık bulunurlar. Düşünün, bir toplantıdayken her sözlerinin sonunda “Beni zaten her zaman beğenirsiniz” gibi bir bakış açısıyla yaklaşan biriyle karşılaştınız mı? İşte o kişi kendini beğenmiş biri olabilir.
Ego’nun Stilin Alayı: Kendini Beğenmiş Erkekler ve Stratejik Zeka
Erkekler, kendini beğenmişliğin dünyasında genellikle "stratejik" yaklaşır. Kendini gösterme noktasında genellikle çözüm odaklıdırlar. Evet, doğru duydunuz: Strateji! Kendini beğenmiş bir erkeğin amacı “Her şeyin en iyisini ben yaparım” demek değil, bu düşüncesini etrafındaki herkese sürekli olarak hissettirmektir. Yani, çözüm odaklı bir yaklaşımda, hep daha iyisini, daha fazlasını yaparak bir tür “üstünlük” kurma çabası vardır. Bu yüzden bir erkeğin sürekli olarak yenilikçi çözümler önerdiğini, yeni fikirler sunduğunu görürsünüz. Fakat...tüm bunlar aslında sadece egoyu beslemek için yapılır.
Mesela iş yerindeki bir projede, bir erkeğin sürekli olarak “bunu ben çözeyim” demesi ve o çözümü de başkalarının fikrini kopyalayarak yapması, aslında onun büyük bir ego oyununun parçasıdır. Tabii, bazen de tüm sorumluluğu üstlenerek “Ben çözerim” demek, görünmeyen bir üstünlük kazanma stratejisi olabilir. Hangi şekilde olursa olsun, dışarıdan bakıldığında “Beni izleyin, ben neler yapabilirim!” havası bir şekilde yayılarak egoyu pekiştirir.
Empati: Kadınların Kendini Beğenmişliği Nasıl Yansıtır?
Kadınlar içinse kendini beğenmişlik genellikle daha ilişki odaklı bir hale gelir. Yani, empatik bir yaklaşım sergileyen kadınlar, kendilerini beğenmişliğini genellikle sosyal ilişkilerde ve duygusal etkileşimde gösterirler. Ama buradaki kendini beğenmişlik, erkeklerin "daha iyi strateji geliştirme" yaklaşımından farklı olarak, çoğunlukla daha gizemli, duygusal ve "etkileyici" bir hale gelir. Bir kadın, kendini beğenmişliğini, başkalarını etkileyerek, ilgi odağı olarak ve bazen de başkalarının zayıflıklarını kullanarak ortaya koyar.
Örneğin, bir arkadaş grubunda bir kadının sürekli olarak "Her konuda ben ne düşündüğümü söyledim, o yüzden herkes bana bakmalı" şeklinde bir yaklaşım benimsemesi, onun kendine güvenen ama aynı zamanda ilişkilerini bu egoyla şekillendiren biri olduğunu gösterir. Kendi duygusal stratejisini kullanarak, "Bu yüzden herkes bana değer veriyor" demek, bir kadının kendini beğenmişliğinin en klasik örneklerinden biridir. Ancak, kadınlardaki bu ego durumu daha duygusal ve başkalarıyla olan etkileşimde daha belirgin olur.
Kendini Beğenmiş Olmak, Karşı Tarafı Nasıl Etkiler?
Bir kişinin kendini beğenmiş olması, çevresindeki insanlar üzerinde çok çeşitli etkiler yaratabilir. Bazıları bunu doğal bir özgüven olarak görebilirken, diğerleri bu durumu bir tür kibir ya da üstünlük taslama olarak değerlendirebilir. Bir grupta “Benim fikrim en önemli, çünkü ben her şeyi daha iyi biliyorum” yaklaşımı, zamanla etrafındaki insanları soğutabilir ve hatta o kişinin etrafında kimse kalmayabilir.
Kendini beğenmiş kişiler, çevrelerine olumsuz bir izlenim bırakma konusunda bazen başarısız olabilirler. Bunun nedeni, zamanla bu tür kişilerin daha fazla yalnızlaşmaya başlamasıdır. Çevrelerinde her zaman "Ben en iyisiyim" mesajı veren birine karşı, insanlar doğal olarak savunmaya geçebilirler. Yani, uzun vadede kendini beğenmişlik, o kişiyi yalnızlaştırabilir, çünkü kimse sürekli olarak birinin "benden daha üstünüm" mesajını almak istemez.
Sonuç: Kendini Beğenmişlik, Kimseyi Yüceltmez!
Kendini beğenmiş insanlar, çoğu zaman ego odaklı bir yaşam sürerler. Erkekler stratejiyle, kadınlar ise ilişkilerle bu ego çarkını döndürmeye çalışır. Ancak, hem erkeklerde hem de kadınlarda bu durum, çoğu zaman yalnızlığa ve ilişkilerin zayıflamasına yol açar. Kendini beğenmek, başkalarının değerini küçümsemek anlamına gelmemelidir. Gerçek özgüven, başkalarını yüceltirken kendini de doğru şekilde takdir etmektir. Unutmayın, insanlar sadece “ben en iyisiyim” demekle değil, aynı zamanda başkalarına değer vererek de saygı kazanır.
Şimdi, düşünün… "Sizce, bir insan sürekli olarak kendini beğendiğinde, bir süre sonra çevresindeki insanlar ona nasıl yaklaşır?"
Hadi bir itiraf yapalım, hepimiz bir şekilde kendini beğenmiş insanlarla karşılaştık, değil mi? Ama çoğumuz bu tipleri sadece küçük bir gülümseme ve içten bir "Hadi canım, çok da abartma!" şeklinde geçiştiririz. İşte o insanlar, aynaya bakıp "Vay be, ben ne kadar harikayım!" demeden duramayanlar… Bu yazıda, kendini beğenmiş kişiliğin perde arkasına bir göz atacağız. Eğlenceli bir şekilde bakacağız ama derinlemesine de inceleyeceğiz.
Kendini Beğenmişlik: Ego'nun Zorlu Yükselişi
Kendini beğenmişlik, genellikle ego ile bir dostluk kurmuş insanlarla ilişkilendirilir. Bu kişiler her adımda “Ben” kelimesinin etrafında dans ederler. “Beni takip et, beni dinle, ben harikayım” gibi bir iç monolog sürekli kafalarındaki stereo ses gibi çalar. Kendini beğenmişlik bir dereceye kadar insanın özgüveninin yüksek olmasından kaynaklanabilir, ama bazen bu özgüven, içine bir tür “ben, ben, ben” kompleksini yerleştirir.
Ego, doğal olarak herkeste var olan bir özellik olsa da, bu kişilik özelliğinin abartılmasında işin içinde bir değişken vardır: ‘Çevre’. Yani, bu kişiler aslında kendilerini olduğundan çok daha fazla özel hissettiren durumların içinde sık sık bulunurlar. Düşünün, bir toplantıdayken her sözlerinin sonunda “Beni zaten her zaman beğenirsiniz” gibi bir bakış açısıyla yaklaşan biriyle karşılaştınız mı? İşte o kişi kendini beğenmiş biri olabilir.
Ego’nun Stilin Alayı: Kendini Beğenmiş Erkekler ve Stratejik Zeka
Erkekler, kendini beğenmişliğin dünyasında genellikle "stratejik" yaklaşır. Kendini gösterme noktasında genellikle çözüm odaklıdırlar. Evet, doğru duydunuz: Strateji! Kendini beğenmiş bir erkeğin amacı “Her şeyin en iyisini ben yaparım” demek değil, bu düşüncesini etrafındaki herkese sürekli olarak hissettirmektir. Yani, çözüm odaklı bir yaklaşımda, hep daha iyisini, daha fazlasını yaparak bir tür “üstünlük” kurma çabası vardır. Bu yüzden bir erkeğin sürekli olarak yenilikçi çözümler önerdiğini, yeni fikirler sunduğunu görürsünüz. Fakat...tüm bunlar aslında sadece egoyu beslemek için yapılır.
Mesela iş yerindeki bir projede, bir erkeğin sürekli olarak “bunu ben çözeyim” demesi ve o çözümü de başkalarının fikrini kopyalayarak yapması, aslında onun büyük bir ego oyununun parçasıdır. Tabii, bazen de tüm sorumluluğu üstlenerek “Ben çözerim” demek, görünmeyen bir üstünlük kazanma stratejisi olabilir. Hangi şekilde olursa olsun, dışarıdan bakıldığında “Beni izleyin, ben neler yapabilirim!” havası bir şekilde yayılarak egoyu pekiştirir.
Empati: Kadınların Kendini Beğenmişliği Nasıl Yansıtır?
Kadınlar içinse kendini beğenmişlik genellikle daha ilişki odaklı bir hale gelir. Yani, empatik bir yaklaşım sergileyen kadınlar, kendilerini beğenmişliğini genellikle sosyal ilişkilerde ve duygusal etkileşimde gösterirler. Ama buradaki kendini beğenmişlik, erkeklerin "daha iyi strateji geliştirme" yaklaşımından farklı olarak, çoğunlukla daha gizemli, duygusal ve "etkileyici" bir hale gelir. Bir kadın, kendini beğenmişliğini, başkalarını etkileyerek, ilgi odağı olarak ve bazen de başkalarının zayıflıklarını kullanarak ortaya koyar.
Örneğin, bir arkadaş grubunda bir kadının sürekli olarak "Her konuda ben ne düşündüğümü söyledim, o yüzden herkes bana bakmalı" şeklinde bir yaklaşım benimsemesi, onun kendine güvenen ama aynı zamanda ilişkilerini bu egoyla şekillendiren biri olduğunu gösterir. Kendi duygusal stratejisini kullanarak, "Bu yüzden herkes bana değer veriyor" demek, bir kadının kendini beğenmişliğinin en klasik örneklerinden biridir. Ancak, kadınlardaki bu ego durumu daha duygusal ve başkalarıyla olan etkileşimde daha belirgin olur.
Kendini Beğenmiş Olmak, Karşı Tarafı Nasıl Etkiler?
Bir kişinin kendini beğenmiş olması, çevresindeki insanlar üzerinde çok çeşitli etkiler yaratabilir. Bazıları bunu doğal bir özgüven olarak görebilirken, diğerleri bu durumu bir tür kibir ya da üstünlük taslama olarak değerlendirebilir. Bir grupta “Benim fikrim en önemli, çünkü ben her şeyi daha iyi biliyorum” yaklaşımı, zamanla etrafındaki insanları soğutabilir ve hatta o kişinin etrafında kimse kalmayabilir.
Kendini beğenmiş kişiler, çevrelerine olumsuz bir izlenim bırakma konusunda bazen başarısız olabilirler. Bunun nedeni, zamanla bu tür kişilerin daha fazla yalnızlaşmaya başlamasıdır. Çevrelerinde her zaman "Ben en iyisiyim" mesajı veren birine karşı, insanlar doğal olarak savunmaya geçebilirler. Yani, uzun vadede kendini beğenmişlik, o kişiyi yalnızlaştırabilir, çünkü kimse sürekli olarak birinin "benden daha üstünüm" mesajını almak istemez.
Sonuç: Kendini Beğenmişlik, Kimseyi Yüceltmez!
Kendini beğenmiş insanlar, çoğu zaman ego odaklı bir yaşam sürerler. Erkekler stratejiyle, kadınlar ise ilişkilerle bu ego çarkını döndürmeye çalışır. Ancak, hem erkeklerde hem de kadınlarda bu durum, çoğu zaman yalnızlığa ve ilişkilerin zayıflamasına yol açar. Kendini beğenmek, başkalarının değerini küçümsemek anlamına gelmemelidir. Gerçek özgüven, başkalarını yüceltirken kendini de doğru şekilde takdir etmektir. Unutmayın, insanlar sadece “ben en iyisiyim” demekle değil, aynı zamanda başkalarına değer vererek de saygı kazanır.
Şimdi, düşünün… "Sizce, bir insan sürekli olarak kendini beğendiğinde, bir süre sonra çevresindeki insanlar ona nasıl yaklaşır?"