Eskiden ramazanın geldiği nasıl anlaşılır ?

Turkmen

Global Mod
Global Mod
**Eskiden Ramazanın Geldiği Nasıl Anlaşılırdı?**

Selam arkadaşlar! 🕌🍽 Bugün biraz nostalji yapalım dedim. Hepimizin hayatında bir dönem, Ramazan geldiği zaman “Ah, Ramazan geldi!” dedirtiyordu, ama öyle sadece takvimden değil, gözlemlerle de bir şekilde anlaşılırdı. Peki, eskiden Ramazan’ın geldiğini nasıl anlardık? Hadi gelin, biraz eğlenelim ve geçmişe bir yolculuk yapalım!

**Takvimden önce duyduğumuz ilk haber: “İftarın saati kaç?”**

Eski Ramazan’larda takvimlerin ve telefonların bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda, birinci haber kaynağımız kimdi? Tabii ki mahalledeki komşular! Kadınların Ramazan’da iç dünyalarında ve sohbetlerinde kurduğu bütün konuşmalar, o ayın her detayına kadar taşınıyordu. Kiminin oruç tuttuğu, kiminin ne zaman iftar yapacağı, kiminin çorbasının ne kadar lezzetli olduğu… Derken bir bakardık, mahallede ki bütün insanlar “Oruç tutuyor musunuz?” ya da “İftar saat kaçta?” gibi haberlerle Ramazan’a doğru ilerlerdik. Hangi komşumuzun iftar saatine ne kadar sadık olduğu, hangi sokağa ekmek almak için daha erken giden, hangisinin ezan okumayı unuttuğu gibi minik detaylar bizim için bir takvim gibi işlev görürdü.

**Erkekler: Çözüm odaklı ve stratejik yaklaşım!**

Erkekler için Ramazan’ın geldiğini anlamanın en sağlam yolu, sokakta gördüğünüz herhangi bir arkadaşınızın "Yahu, bu sene imsak saati kaçtı?" diye sormasıydı. 😎 Hemen akıllarına o stratejik sorular gelirdi; "Bir iftar saati var, o saatte yemek yediğimizde midemiz durulur mu?", "Oruç tutmak insanı daha fazla mı zayıflatır?" gibi sayısız çözüm arayışları… Ayrıca, Ramazan’ın gelişinin, arka planda da bir hazırlık dönemi olduğu erkekler tarafından hiç unutulmaz. Mangal yapan arkadaşlar, “Ramazan’daki iftar menüsü nasıl olmalı?” gibi pratik soruları gündemde tutarlardı.

Aslında, erkeklerin stratejik bakış açısının etkisiyle, Ramazan hazırlığı sadece duygusal değil, genellikle pratik bir anlam taşıyordu. Hangi yemek daha hızlı pişer, hangi tatlı daha çabuk yapılır, iftar sonrası hangi arkadaşla sokaklarda yürüyüş yapılır soruları hep işin içinde olurdu. 😅

**Kadınlar: Empatik ve ilişki odaklı yaklaşım!**

Ramazan’a dair kadınların gözlemleri ise, daha çok toplumsal ve ilişki odaklıydı. O gün, kadınlar için Ramazan’ın gelişinin ilk işareti, mahalledeki eski komşunun “Oruç tutmaya başladık mı kızlar?” demesiyle başlardı. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: Kadınlar Ramazan’ı sadece bir takvim ayı gibi değil, aynı zamanda toplumsal bir ilişki biçimi olarak algılarlar. Ramazan’la birlikte, akrabalar ve komşular arasında daha fazla dayanışma, yardımlaşma ve birlikte vakit geçirme kültürü öne çıkardı. Ayrıca, oruç tutan bir kadının tüm aileye bir şeyler hazırlayacak olması da çok mühimdi. Ramazan’da, en çok beklenen şeylerden biri de, komşudan gelen o sıcak pide ve içi dolu baklava kutusuydu! 🍞🍬

Kadınların, özellikle Ramazan'da, sosyal dokuyu oluşturma ve sürdürme arzusu daha belirgindi. Kimi zaman küçük çocuklar, annelerinin yaptığı hurmaları eve götürür, bir aile büyüğü ise “Oruç tutanların duası kabul olur” gibi bir hatırlatma yaparak toplumu bir arada tutmanın önemini hatırlatırdı.

**Ramazan’ın Gelişi İçin Hangi Sinyalleri Alırdık?**

Şimdi gelelim o eski usul “Ramazan’ın geldiğini nasıl anlardık?” sorusuna. Çünkü Ramazan, sadece bir takvim meselesi değildi. Hadi gelin, bir liste yapalım!

1. **İftar Sesleri!**

Yazın sıcak akşamlarında, mahalledeki her evin mutfağından gelen o kokular… Özellikle pide kokusu, iftar hazırlıklarının en önemli işaretiydi. Çocuklar sokaklarda bu kokuları takip eder, “İftar saati ne zaman?” diye sorarlardı. İftar duası ve ilk ezan sesi, o Ramazan’ın başladığının müjdecisi olurdu.

2. **Komşu Ziyaretleri**

Kadınlar arasındaki en geleneksel geleneklerden biri de iftar sonrası komşu ziyaretleriydi. Eskiden Ramazan ayı, sadece yeme içme meselesi değil, komşuluk ilişkilerinin pekiştiği bir dönemdi. O küçük sokaklarda, “Hadi biz de size gelelim!” diyen bir kadın, Ramazan’ın gelişinin müthiş bir işaretiydi.

3. **Öğle Namazı Ezanından Sonra Sessizlik**

Ramazan’ın ilk günlerinde, öğle namazından sonra daha sakin ve huzurlu bir hava eserdi. Çünkü insanlar oruca alışmaya başlarken, daha sessiz bir ortamda olurlar ve dinlenmeye çalışırlardı. Bu, Ramazan’ın geldiğinin en net işaretlerindendi.

4. **Mangal Menüsü Hazırlıkları**

Ramazan öncesi, dışarıda mangal yapanların Ramazan menülerini oluşturma çabalarını gözlemlemek de ayrı bir işaretti. Erkekler, mangalda "iftrağa uygun ne pişirilir?" sorusunu sıkça tartışır, şeflik yarışına girerlerdi.

**Tartışma Zamanı!**

Evet arkadaşlar, şimdi soruyorum: Sizce Ramazan’ın gelişini anlamanın eski yöntemleriyle ilgili başka hangi işaretler vardı? Hangi eski gelenekleri bugün hala yaşatabiliyoruz? Bugün teknolojiyle birlikte, Ramazan’ın geldiğini anlamak çok daha kolay ama eski zamanlardaki o heyecan ve birlikte geçirdiğimiz o zamanlar hâlâ aklımızda.

Şu an Ramazan’a dair en çok hangi anıları hatırlıyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 🤗
 
Üst