EğlenceAvcısı
Member
Prens Harry, Buckingham Sarayı’nın telefon korsanlığıyla ilgili bilgileri uzun süredir elinde tuttuğunu söyledi.
Londra:
Salı günü yayınlanan bir tanık ifadesine göre, İngiltere Prensi Harry, ailesini tanık kürsüsünde oturmaktan ve “bir kutu solucan” açmaktan kaçınmak için kendisinden telefon korsanlığıyla ilgili bilgileri saklamakla suçladı.
Sussex Dükü, kendisinin ve diğer ünlülerin Daily Mail yayıncısı Associated Newspapers’a (ANL) karşı açmış olduğu bir mahremiyet iddiasına ilişkin başvurularda bu iddiada bulundu.
Pop süperstarı Elton John’un da yer aldığı grubun avukatları, ANL’nin özel mülke izinsiz giriş ve izinsiz giriş emri verdiğini, sesli mesaj mesajlarını yasadışı bir şekilde ele geçirdiğini ve tıbbi kayıtları ele geçirdiğini iddia ediyor.
İddia edilen suçlar 1993-2011 yılları arasında yaşanıyor, ancak avukatları David Sherborne’a göre bazıları 2018’e kadar devam etti.
Harry, kısmen düzeltilmiş ifadesinde, kısmen “Kurum” olarak adlandırdığı kraliyet ailesi nedeniyle “ileri getirebileceğim bir iddiam olduğunun farkına vardığını” ancak 2018’de fark ettiğini belirtti.
“Kurum, hiç şüphesiz telefon hacklemeyle ilgili bilgileri benden uzun süre saklıyordu” diye ekledi.
“Bu, ancak son yıllarda farklı yasal tavsiye ve temsillerle kendi iddiamı sürdürdüğüm için netleşti.”
Prens sözlerine şöyle devam etti: “Enstitü, telefon korsanlığı hakkında hiçbir şey bilmemize gerek olmadığını açıkça belirtti ve Kraliyet Ailesi’nin tanık kürsüsüne oturmadığı, çünkü bunun bir kutu açabileceği bana açıkça ifade edildi. solucan.”
Kaliforniya’da yaşayan prens, bu hafta dört günlük duruşmaların ilk ikisinde, Pazartesi günü John ve ilgili diğer kişilerle birlikte Londra Yüksek Mahkemesi’nde sürpriz bir şekilde göründü.
-‘Balon patladı’-
ANL, iddiaları “akıl almaz karalamalar” ve “Mail başlıklarını telefon hackleme skandalına sürükleme” girişimi olarak nitelendirdi.
Hukuki iddiaların “bayat” olduğunu ve “inandırıcı bir delile dayanmadığını”, bu nedenle mahkemeye gitmemesi gerektiğini ileri sürerek bitirmeye çalışıyor.
ANL’nin bir sözcüsü, Harry’nin “takıntılı göründüğü Mail gazetelerine karşı seri davacı haline geldiğini” söyledi.
İngiltere’de ilk kez 2006’da patlak veren telefon korsanlığı skandalı, Rupert Murdoch’a ait News of the World’deki gazetecilerin kraliyet mensuplarının, ünlülerin ve cinayet kurbanlarının sesli mesajlarını hacklemesine yol açtı.
Bu, çok satan Sunday tabloid gazetesinin kapatılmasını, dev bir polis soruşturmasını, yargıç liderliğindeki bir soruşturmayı ve Britanya’yı yıllarca saran suçlamaları tetikledi.
İngiltere Kralı III. Charles’ın küçük oğlu Harry’nin medyayla uzun süredir zorlu bir ilişkisi var.
Yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık’tan ayrılmanın davanın açılmasında çok önemli olduğunu kanıtladı.
Prens, “2020’de Birleşik Krallık’tan ayrıldığımda bildiklerim açısından balonun patladığını söylemek abartı olmaz” dedi.
İddiayı “ülkemi sevdiğim için ve yayıncının kontrolsüz gücü, etkisi ve suçluluğuyla derinden endişe duymaya devam ettiğim için” ileri sürdüğünü savunarak bitirdi.
“İngiliz kamuoyu bu örtbasın tüm boyutlarını bilmeyi hak ediyor ve bunu ortaya çıkarmanın benim görevim olduğunu düşünüyorum.”
Buckingham Sarayı yorum yapmaktan kaçındı.
()
Londra:
Salı günü yayınlanan bir tanık ifadesine göre, İngiltere Prensi Harry, ailesini tanık kürsüsünde oturmaktan ve “bir kutu solucan” açmaktan kaçınmak için kendisinden telefon korsanlığıyla ilgili bilgileri saklamakla suçladı.
Sussex Dükü, kendisinin ve diğer ünlülerin Daily Mail yayıncısı Associated Newspapers’a (ANL) karşı açmış olduğu bir mahremiyet iddiasına ilişkin başvurularda bu iddiada bulundu.
Pop süperstarı Elton John’un da yer aldığı grubun avukatları, ANL’nin özel mülke izinsiz giriş ve izinsiz giriş emri verdiğini, sesli mesaj mesajlarını yasadışı bir şekilde ele geçirdiğini ve tıbbi kayıtları ele geçirdiğini iddia ediyor.
İddia edilen suçlar 1993-2011 yılları arasında yaşanıyor, ancak avukatları David Sherborne’a göre bazıları 2018’e kadar devam etti.
Harry, kısmen düzeltilmiş ifadesinde, kısmen “Kurum” olarak adlandırdığı kraliyet ailesi nedeniyle “ileri getirebileceğim bir iddiam olduğunun farkına vardığını” ancak 2018’de fark ettiğini belirtti.
“Kurum, hiç şüphesiz telefon hacklemeyle ilgili bilgileri benden uzun süre saklıyordu” diye ekledi.
“Bu, ancak son yıllarda farklı yasal tavsiye ve temsillerle kendi iddiamı sürdürdüğüm için netleşti.”
Prens sözlerine şöyle devam etti: “Enstitü, telefon korsanlığı hakkında hiçbir şey bilmemize gerek olmadığını açıkça belirtti ve Kraliyet Ailesi’nin tanık kürsüsüne oturmadığı, çünkü bunun bir kutu açabileceği bana açıkça ifade edildi. solucan.”
Kaliforniya’da yaşayan prens, bu hafta dört günlük duruşmaların ilk ikisinde, Pazartesi günü John ve ilgili diğer kişilerle birlikte Londra Yüksek Mahkemesi’nde sürpriz bir şekilde göründü.
-‘Balon patladı’-
ANL, iddiaları “akıl almaz karalamalar” ve “Mail başlıklarını telefon hackleme skandalına sürükleme” girişimi olarak nitelendirdi.
Hukuki iddiaların “bayat” olduğunu ve “inandırıcı bir delile dayanmadığını”, bu nedenle mahkemeye gitmemesi gerektiğini ileri sürerek bitirmeye çalışıyor.
ANL’nin bir sözcüsü, Harry’nin “takıntılı göründüğü Mail gazetelerine karşı seri davacı haline geldiğini” söyledi.
İngiltere’de ilk kez 2006’da patlak veren telefon korsanlığı skandalı, Rupert Murdoch’a ait News of the World’deki gazetecilerin kraliyet mensuplarının, ünlülerin ve cinayet kurbanlarının sesli mesajlarını hacklemesine yol açtı.
Bu, çok satan Sunday tabloid gazetesinin kapatılmasını, dev bir polis soruşturmasını, yargıç liderliğindeki bir soruşturmayı ve Britanya’yı yıllarca saran suçlamaları tetikledi.
İngiltere Kralı III. Charles’ın küçük oğlu Harry’nin medyayla uzun süredir zorlu bir ilişkisi var.
Yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık’tan ayrılmanın davanın açılmasında çok önemli olduğunu kanıtladı.
Prens, “2020’de Birleşik Krallık’tan ayrıldığımda bildiklerim açısından balonun patladığını söylemek abartı olmaz” dedi.
İddiayı “ülkemi sevdiğim için ve yayıncının kontrolsüz gücü, etkisi ve suçluluğuyla derinden endişe duymaya devam ettiğim için” ileri sürdüğünü savunarak bitirdi.
“İngiliz kamuoyu bu örtbasın tüm boyutlarını bilmeyi hak ediyor ve bunu ortaya çıkarmanın benim görevim olduğunu düşünüyorum.”
Buckingham Sarayı yorum yapmaktan kaçındı.
()