Karşılıklı Engelleme Nedir ?

lawintech

New member
Karşılıklı Engelleme Nedir? Farklı Zihinlerin Aynı Olayı Farklı Okuması

Selam forumdaşlar,

Bugün son zamanlarda sosyal ilişkilerde sıkça karşımıza çıkan bir kavramı konuşalım istedim: karşılıklı engelleme.

Birbirini engelleyen iki kişi... Dijital dünyada bir tıkla ilişkiyi, iletişimi, hatta varlığı “yok” saymak. Ama bu sadece sosyal medya davranışı mı, yoksa daha derin bir psikolojik savunma mekanizması mı?

Fark ettiniz mi, bu durum kadın ve erkeklerde bambaşka şekilde yaşanıyor ve yorumlanıyor? Kimi bunu “saygı sınırı koymak” olarak görüyor, kimi “çocukça bir intikam” olarak... Gelin, bu konuyu farklı perspektiflerden inceleyelim.

---

Tanım ve Temel Mantık: Karşılıklı Engelleme Ne Demek?

Karşılıklı engelleme, iki tarafın da birbirini iletişim kanallarından — genellikle sosyal medya veya mesajlaşma uygulamalarında — aynı anda engellemesi durumudur.

Basit gibi görünen bu eylem aslında modern çağın iletişimsel paradoksunu yansıtıyor: Erişimi engelleyerek bağ kurmaya çalışmak.

Psikoloji literatüründe bu tür davranışlar “dijital mesafe koyma” ya da “karşılıklı sınır belirleme” başlıkları altında inceleniyor.

Dr. Jenny D. Kim’in 2020’de yayımladığı araştırmada, engelleme davranışının çoğu zaman “duygusal aşırı yüklenme” sonucu ortaya çıktığı, yani kişinin kendini korumak için iletişimi kesme eğilimine girdiği gösterilmiş.

Ancak karşılıklı olduğunda tablo değişiyor: bu artık sadece bir savunma değil, aynı zamanda bir güç dengesi kurma girişimi.

---

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı: Mantıksal Sınır Koyma

Erkek kullanıcılar genellikle “karşılıklı engelleme”yi duygusal değil, stratejik bir davranış olarak yorumluyor.

Forumlarda sıkça rastladığımız yorumlar şöyle:

> “Engellediyse, ben de engellerim. Konu kapanır.”

> “İletişim kurulmuyorsa, gereksiz enerji harcamam.”

Bu yaklaşımda temel motivasyon, veri akışını kesmek. Erkekler açısından iletişimsizlik, duygusal boşluk değil; mantıksal bir karar anlamına geliyor.

Stanford Üniversitesi’nin 2019’daki bir çalışmasında erkeklerin sosyal medya ilişkilerinde “duygusal geri bildirim” yerine “veri akışı”na odaklandığı saptandı. Yani bir mesajın okunup okunmaması, görülüp görülmemesi bile ölçülebilir bir veri haline geliyor.

Dolayısıyla, erkekler için karşılıklı engelleme, “veri paylaşımını durdurmak” demek.

Bu, duygusal bir kopuştan çok, sistemsel bir reset anlamı taşıyor.

Tıpkı bir yazılımda hatalı iki kodun birbirini bloke etmesi gibi:

> “İletişim verimli değilse, sistem kilitlenmesin diye durdurulur.”

Ama şu soru akla geliyor: Bu kadar rasyonel bir tavır gerçekten duygusal bir yarayı kapatıyor mu, yoksa sadece üstünü mü örtüyor?

---

Kadınların Duygusal ve Sosyal Etkiler Odaklı Yaklaşımı: Sessiz İsyan ya da Özsaygı

Kadınlar açısından karşılıklı engelleme çoğu zaman duygusal güvenliğin yeniden tesisi anlamına geliyor.

Birçok kadın kullanıcı için bu eylem, bir “intikam” değil, bir kendini koruma sınırı.

> “Beni engellediyse, ben de engellerim. Artık ben de görünür olmak istemiyorum.”

> “Bu benim için bir güç göstergesi değil, bir rahatlama yöntemi.”

Kadınların iletişimde duygusal bağ kurma eğilimi erkeklere göre çok daha güçlü. Empati ve sosyal bağ kurma yeteneği, beyin yapısında bile farklı çalışıyor.

Harvard Tıp Fakültesi’nin 2016 tarihli bir araştırması, kadınların anterior insula ve amigdala bölgelerinde empatik uyarımın erkeklere göre %18 daha yüksek olduğunu göstermişti.

Bu, kadınların sosyal olayları duygusal yankılar üzerinden anlamlandırdığını gösteriyor.

Dolayısıyla “karşılıklı engelleme” kadınlar için bir sosyopsikolojik denge aracı.

Bir yandan “ben de artık yokum” mesajı verirken, diğer yandan “sınırlarımı koruyorum” demek.

Ama burada ince bir çizgi var: Bu davranış bazen bir özsaygı göstergesi, bazen de sessiz bir isyan.

---

Toplumsal Yansımalar: Dijital Sessizlik Kültürü

Sosyal medya çağında, iletişim biçimlerimiz yüz yüze ilişkilerden çok daha farklı kodlarla işliyor.

Artık duygusal bir çatışma yaşandığında, “konuşmak” yerine “engellemek” tercih ediliyor.

Bu, toplumun giderek daha pasif-agresif bir iletişim modeline kaydığını gösteriyor.

Sosyolog Sherry Turkle’ın “Alone Together” (2011) kitabında vurguladığı gibi, dijital dünyada bireyler hem daha bağlantılı hem de daha yalnız.

Karşılıklı engelleme bu paradoksun en güncel örneği: bağ kurarak uzaklaşmak, sessizlikle iletişim kurmak.

Bu davranışın toplumsal etkisi de büyük. Çünkü artık “engellemek”, bireysel bir karar değil; sosyal bir mesaj haline geldi.

Birini engellemek, çevrimiçi statü, itibar ve görünürlük üzerinde doğrudan bir etki yaratıyor.

Ve karşılıklı olunca, bu durum bir tür karşılıklı silahsızlanma antlaşması gibi işliyor:

> “Artık sen de ben de bu savaşta yokuz.”

---

Psikolojik Derinlik: Güç Mü, Kaçış Mı?

Peki bu davranışın ardındaki psikolojik mekanizma ne?

Uzmanlara göre karşılıklı engelleme, aslında bir tür duygusal regülasyon yöntemi.

Kişi, kontrol edemediği bir duygusal yükle baş edemediğinde “engelleme” aracılığıyla bir tür bilişsel kontrol sağlar.

Ancak bu bazen kaçınma davranışına da dönüşebilir.

Psikoterapistlerin sıkça dile getirdiği gibi, “duygusal yüzleşmeden kaçınmak” kısa vadede rahatlatıcı olsa da uzun vadede iletişim becerilerini zayıflatır.

Yani engellemek, o an için koruyucu; ama aynı zamanda duygusal gelişimi erteleyen bir savunma.

Şu noktada belki hepimizin sorması gerekiyor:

- Gerçekten kendimizi koruyor muyuz, yoksa duygularımızı bastırıyor muyuz?

- Engellemek bizi özgürleştiriyor mu, yoksa içsel bir “sessizlik hapishanesi”ne mi sokuyor?

---

Erkek ve Kadın Bakışının Kesiştiği Yer: Kontrol İhtiyacı

İlginçtir ki, farklı nedenlerle de olsa hem erkekler hem kadınlar için bu davranışın temelinde kontrol arzusu yatıyor.

Erkekler iletişimin akışını kontrol etmek isterken, kadınlar duygusal etkilenmeyi kontrol altına almak istiyor.

İki farklı rota, aynı hedefe çıkıyor: duygusal dengeyi yeniden kurmak.

Belki de “karşılıklı engelleme” modern çağın yeni duygusal dili.

Eskiden insanlar kavga eder, konuşur, barışırdı.

Şimdi bir tıkla “yok” olmayı tercih ediyoruz — ama ironik biçimde, o yokluk bile karşımızdakine dair bir şey söylüyor.

---

Forum Tartışması: Sizce Gerçek Güç Sessizlikte Mi, İletişimde Mi?

Peki siz ne düşünüyorsunuz forumdaşlar?

- Karşılıklı engelleme, olgun bir sınır çizme biçimi mi yoksa duygusal bir savunma mı?

- Sessiz kalmak bazen en etkili cevap olabilir mi, yoksa cesaret konuşmaktan mı gelir?

- Dijital çağda engellemek, modern bir “veda” şekli mi, yoksa yeni bir iletişimsizlik biçimi mi?

Belki de asıl mesele, kimin engellediği değil, neden engellediğimizdir.

Çünkü bazen iletişimi kesmek, sessizlikte yankılanan en gür mesaj olabilir.
 
Üst