DoğaHayranı
Active member
“Hiç doymuyorum” diyorsanız niçini ruhsal olabilir
Besinlerin sırf fizikî açlığı gidermek için kullanılan bir araç olduğunu düşünenlerdenseniz, yanılıyorsunuz. Bilhassa yüksek karbonhidrat, yağ ve şeker içeren besinler, beyindeki ödül sistemini devreye soktuğundan, haz vererek vakit içinde bağımlılığa dönüşebiliyor. bu biçimdelikle yemek yemek, bilhassa de hislerini sağlıklı yönetmekte kuvvetlik çeken bireyler için fizikî bir muhtaçlık olmaktan çıkıp insanın kaçış alanı haline gelebiliyor. Yapılan araştırmalar, muhtaçlığın üzerinde yemek yeme sebebinin %75 oranında duygusal duruma bağlı olduğunu gösteriyor. Hisler yemek yeme halini yönetirken, birlikteinde alınan kilolar bir daha ruhsal meselelere niye olabiliyor. Ruhsal, yani duygusal açlıktan kurtulmanın en değerli anahtarının farkındalık olduğunu söyleyen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, duygu durumuna bağlı bozuk yeme davranışlarının, bir uzman tarafınca teşhis edilmesi ve kesinlikle şahsa özel tedavi süreci belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.Son vakit içinderda sıkça duyulan “duygusal açlık” ve “duygusal yeme” kavramları, insanın fizikî olarak aç olmadığı anlarda, bilhassa zorlandığı hisleri yönetmekte kuvvetlik çektiği vakit yemek yemeye yönelmesi olarak özetlenebilir. Yemek yemenin, yalnızlık, gerginlik, korku, hüzün, can ıstırabı üzere karşısında zorlanılan hislerden kaçmak için kullanılan bir araç olmasının büyük sorunlara yol açacağını söyleyen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, duygusal yemenin, sıhhati tehdit eden kilo artışı, depresif his durumu ve hatta toplumsallaşmaktan kaçınma ile sonuçlanabileceğini belirtiyor.
Açlığınız ruhsal olabilir
“Can zahmeti, gerginlik, üzgün yahut yalnız hissetmeye sebep olan anlarda yemek yemeye yönelmek, yalnızca kilo almaya niye olmakla kalmıyor” diyen Bayraktar, fazla yemeye sebep olan sorunların altında yatan niçinlerin çözülmediği durumlarda, insanı bir kısır döngüye soktuğunun altını çizerek kelamlarına şu biçimde devam ediyor: “Duygusal yeme, insanın odağının yemeğe ve karnındaki doluluğa odaklanmasına, bu biçimdece ortasında bulunduğu zahmetli his halinden uzaklaşmasına sebep olur. daha sonrasında ise, kişi sıklıkla pişmanlık ve suçluluk hisseder. Meskende yalnızken daima bir şeyler atıştırmak, mide düzgünce dolmadan yatağa gidip uyuyamamak vakit içinde alışkanlık haline gelir. Fazla yeme, akabinde gelen suçluluk ve pişmanlık duygusu, kişiyi daha da fazla yemeye iter; bu biçimdece, insan kendisini ortasından çıkılması güç bir döngü ortasında bulur.”Kişiden şahsa göre değişiklik gösteren duygusal yeme hali sebeplerinin, gerilimi sağlıklı biçimde yönetememek, kâfi toplumsal takviyenin olmaması, insanın daima kendi kendini eleştirmesi üzere birfazlaca farklı ruhsal etkenden de kaynaklanabildiğini söyleyen Bayraktar, bozuk yeme davranışının, kişinin başka ruhsal sorunları ile baş etme sistemi olabileceğini ve bu niçinle de ihmal edilmemesi gerektiğini belirtiyor.
“Bir uzman tarafınca teşhis ve tedavi edilmelidir”
Kişinin sıhhat durumunun bir tabip tarafınca değerlendirilip bozuk yeme davranışına sebep olan yahut bozuk yeme davranışının sebep olduğu bir sıhhat sorunu olup olmadığının tespit edilmesinin çok değerli olduğu belirten Bayraktar, ruhsal dayanak sürecine olabildiğince erken başlanmasının, duygusal yemenin üstesinden gelmek için atılması gereken birinci adım olarak tanımlayarak kelamlarına şöyleki devam ediyor: “Duygusal yeme yahut öbür bir ismiyle his duruma bağlı bozuk yeme davranışı, bir uzman tarafınca teşhis edilmeli ve bireye özel tedavi süreci belirlenmelidir.”
Hibya Haber Ajansı
Alıntıdır
Besinlerin sırf fizikî açlığı gidermek için kullanılan bir araç olduğunu düşünenlerdenseniz, yanılıyorsunuz. Bilhassa yüksek karbonhidrat, yağ ve şeker içeren besinler, beyindeki ödül sistemini devreye soktuğundan, haz vererek vakit içinde bağımlılığa dönüşebiliyor. bu biçimdelikle yemek yemek, bilhassa de hislerini sağlıklı yönetmekte kuvvetlik çeken bireyler için fizikî bir muhtaçlık olmaktan çıkıp insanın kaçış alanı haline gelebiliyor. Yapılan araştırmalar, muhtaçlığın üzerinde yemek yeme sebebinin %75 oranında duygusal duruma bağlı olduğunu gösteriyor. Hisler yemek yeme halini yönetirken, birlikteinde alınan kilolar bir daha ruhsal meselelere niye olabiliyor. Ruhsal, yani duygusal açlıktan kurtulmanın en değerli anahtarının farkındalık olduğunu söyleyen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, duygu durumuna bağlı bozuk yeme davranışlarının, bir uzman tarafınca teşhis edilmesi ve kesinlikle şahsa özel tedavi süreci belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.Son vakit içinderda sıkça duyulan “duygusal açlık” ve “duygusal yeme” kavramları, insanın fizikî olarak aç olmadığı anlarda, bilhassa zorlandığı hisleri yönetmekte kuvvetlik çektiği vakit yemek yemeye yönelmesi olarak özetlenebilir. Yemek yemenin, yalnızlık, gerginlik, korku, hüzün, can ıstırabı üzere karşısında zorlanılan hislerden kaçmak için kullanılan bir araç olmasının büyük sorunlara yol açacağını söyleyen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, duygusal yemenin, sıhhati tehdit eden kilo artışı, depresif his durumu ve hatta toplumsallaşmaktan kaçınma ile sonuçlanabileceğini belirtiyor.
Açlığınız ruhsal olabilir
“Can zahmeti, gerginlik, üzgün yahut yalnız hissetmeye sebep olan anlarda yemek yemeye yönelmek, yalnızca kilo almaya niye olmakla kalmıyor” diyen Bayraktar, fazla yemeye sebep olan sorunların altında yatan niçinlerin çözülmediği durumlarda, insanı bir kısır döngüye soktuğunun altını çizerek kelamlarına şu biçimde devam ediyor: “Duygusal yeme, insanın odağının yemeğe ve karnındaki doluluğa odaklanmasına, bu biçimdece ortasında bulunduğu zahmetli his halinden uzaklaşmasına sebep olur. daha sonrasında ise, kişi sıklıkla pişmanlık ve suçluluk hisseder. Meskende yalnızken daima bir şeyler atıştırmak, mide düzgünce dolmadan yatağa gidip uyuyamamak vakit içinde alışkanlık haline gelir. Fazla yeme, akabinde gelen suçluluk ve pişmanlık duygusu, kişiyi daha da fazla yemeye iter; bu biçimdece, insan kendisini ortasından çıkılması güç bir döngü ortasında bulur.”Kişiden şahsa göre değişiklik gösteren duygusal yeme hali sebeplerinin, gerilimi sağlıklı biçimde yönetememek, kâfi toplumsal takviyenin olmaması, insanın daima kendi kendini eleştirmesi üzere birfazlaca farklı ruhsal etkenden de kaynaklanabildiğini söyleyen Bayraktar, bozuk yeme davranışının, kişinin başka ruhsal sorunları ile baş etme sistemi olabileceğini ve bu niçinle de ihmal edilmemesi gerektiğini belirtiyor.
“Bir uzman tarafınca teşhis ve tedavi edilmelidir”
Kişinin sıhhat durumunun bir tabip tarafınca değerlendirilip bozuk yeme davranışına sebep olan yahut bozuk yeme davranışının sebep olduğu bir sıhhat sorunu olup olmadığının tespit edilmesinin çok değerli olduğu belirten Bayraktar, ruhsal dayanak sürecine olabildiğince erken başlanmasının, duygusal yemenin üstesinden gelmek için atılması gereken birinci adım olarak tanımlayarak kelamlarına şöyleki devam ediyor: “Duygusal yeme yahut öbür bir ismiyle his duruma bağlı bozuk yeme davranışı, bir uzman tarafınca teşhis edilmeli ve bireye özel tedavi süreci belirlenmelidir.”
Hibya Haber Ajansı
Alıntıdır