Hakimiyeti Milliye'Yi Kim Kurdu ?

Ilayda

New member
Hakimiyeti Milliye’yi Kim Kurdu?

Hakimiyeti Milliye’nin Tanımı ve Önemi

[İlkçağlardan günümüze kadar] süregelen bir kavram olan "Hakimiyet-i Milliye" (Milli Egemenlik), Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir yer tutar. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılma süreci, özellikle I. Dünya Savaşı sonrasında, Türk milletinin kaderini belirleyen bir dizi olayla şekillenmiştir. Bu süreçte, halkın egemenliğini savunmak adına atılan en önemli adımlardan biri, Hakimiyeti Milliye ilkesinin benimsenmesidir.

Hakimiyeti Milliye, halkın iradesinin ön plana çıkarılması gerektiğini savunan bir anlayışa dayanıyordu. Peki, bu önemli hareketi kim kurdu ve nasıl gelişti? Detaylara inmeden önce, "Hakimiyeti Milliye"nin tarihsel bağlamına göz atmak faydalı olacaktır.

Hakimiyeti Milliye’nin Kuruluşu

Hakimiyeti Milliye fikri, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı’nın en temel kavramlarından biridir. 1919 yılında Atatürk, Samsun’a çıkarak, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini başlatmıştır. Bu mücadeleye dönemin en etkili araçlarından biri olan Hakimiyeti Milliye ilkesinin hayata geçirilmesi, Türk milletinin devletini yeniden kurma amacına yönelmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı başlatırken, Samsun’a çıkışının ardından 19 Mayıs 1919’da, halkı bilinçlendirmek ve millete önderlik yapmak amacıyla, İstanbul Hükümeti’nin uyguladığı yönetim şekline karşı bir alternatif sunmuştu. Atatürk’ün önderliğinde, halkın egemenliğini savunma, halkı bilinçlendirme ve onları savunma pozisyonunda toplama çabaları, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcındaki temel unsurlarını oluşturdu.

İlk olarak, Samsun’a çıktıktan sonra, Atatürk tarafından yayınlanan Hakimiyeti Milliye düşüncesi, halkın kendi kaderini tayin etme hakkının tanınması gerektiğini savunuyordu. Bu düşünceye dayalı olarak, halkın iradesi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin motor gücü haline gelmiştir.

Hakimiyeti Milliye’yi Kim Kurdu?

Hakimiyeti Milliye fikrinin öncüsü ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk, bu fikir ile Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini yönlendirmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmıştır. Ancak, Hakimiyeti Milliye düşüncesi sadece Atatürk’ün bireysel bir fikri değil, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’na katılan tüm Türk halkının ortak düşüncesi olarak şekillenmiştir.

Mustafa Kemal, Türk milletine egemenliklerini sahiplenmeleri gerektiğini vurgulamış ve bu anlayışı hayata geçirebilmek için 1919 yılında Amasya Genelgesi’ni yayınlamıştır. Bu genelge ile halkın iradesinin, Kurtuluş Savaşı’nın temel dayanağı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla da, milletin iradesi resmi olarak egemenlik kazanmıştır.

Sıkça Sorulan Sorular

1. Hakimiyeti Milliye kavramı ne anlama gelir?

Hakimiyeti Milliye, halkın egemenliğini ve kendi kaderini tayin etme hakkını savunan bir ilkedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, özellikle I. Dünya Savaşı sonrası Türk halkının işgalci güçlere karşı gösterdiği direnişi anlatan bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Halkın iradesine dayanan bu anlayış, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin temelini atmıştır.

2. Hakimiyeti Milliye fikri ne zaman ortaya çıkmıştır?

Hakimiyeti Milliye fikri, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının ardından 1919 yılında hızla yayıldı. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’na halkı katarak bu fikri tüm Türkiye'ye yaymayı başarmıştır. Bu kavram, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın simgesi haline gelmiştir.

3. Hakimiyeti Milliye’nin önemi nedir?

Hakimiyeti Milliye’nin en büyük önemi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini ve devlet kurma sürecini başlatmasıdır. Halkın iradesinin öne çıkarılması, Türk halkının bağımsızlık yolundaki direncini artırmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmıştır. Ayrıca, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu savunarak, Türkiye'nin geleceğini şekillendirmiştir.

4. Hakimiyeti Milliye fikri nasıl uygulanmıştır?

Mustafa Kemal Atatürk, Hakimiyeti Milliye ilkesini önce halk arasında yaymış ve halkın desteğini kazanmıştır. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, bu düşüncenin somutlaşması anlamına gelmiştir. TBMM, halkın iradesini temsil eden bir kurum olarak egemenliğin millete ait olduğunu tescillemiştir.

5. Hakimiyeti Milliye’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki rolü nedir?

Kurtuluş Savaşı, sadece işgalci güçlere karşı bir silahlı direniş değil, aynı zamanda bir ideolojik savaştı. Hakimiyeti Milliye, Türk halkının moral ve motivasyonunu artırmış, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine olan inancını pekiştirmiştir.

Sonuç

Hakimiyeti Milliye, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. Atatürk’ün bu anlayışı benimsemesi, Türk halkının egemenlik hakkını savunmasının ve bağımsızlık mücadelesinin gücünün temellerini atmıştır. Kurtuluş Savaşı boyunca bu fikir, halkın moral kaynağı olmuş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında en önemli motivasyon unsuru olmuştur. Hakimiyeti Milliye, Türk milletinin egemenliğini kabul ettirerek, modern Türkiye’nin temellerini sağlamlaştırmıştır.

Eğer Hakimiyeti Milliye ve Türk Kurtuluş Savaşı hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, dönemin önemli belgelerine ve Atatürk’ün konuşmalarına başvurabilirsiniz. Bu kaynaklar, dönemin tarihsel bağlamını anlamanıza yardımcı olacaktır.
 
Üst