DoğaHayranı
Active member
Ağbaba: “İlk sefer satın alınan ticari araçlardan bir kereye mahsus vergi alınmasın”
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında ticari araç esnafının sıkıntılarına ve gece 24 müzik yasağına değindi, iktidara davette bulundu.
TÜRKİYE’DE HAYATTA KALMAK ARTIK LÜKS OLDU
görüşmede hayat pahalılığından kelam eden Ağbaba, “Öyle bir buhrandan geçiyoruz ki, temel gereksinimlerin hepsi lüks oldu. Eti, sütü, yağı, domatesi, salatalığı geçtik; markette bir kilo sivri biber dahi 50 liraya dayandı. En büyük para ünitemiz 200 TL 4 kg kilo sivri biber etmiyor. Marul 20 lira, maydanoz 10 lira, dereotu 8 lira oldu. Fiyat artışlarında Avrupa’da bir numarayız. Dünyada enflasyonda 7. sıradayız. IMF’nin yıl sonu varsayımına bakılırsa enflasyonda dünyada 4. olacağız. Evvelce insanların yeterli makus mesken, otomobil alma hayalleri vardı. Artık bu hayaller artık imkansız oldu. Gençler artık nasıl mesken alacak? Ailesinden geliri yoksa kirada nasıl oturacak? Bunların hepsi AKP Türkiyesinde artık imkansız. Yoksul fukara sabretsin, bunlar da ‘tüm dünyada enflasyon artıyor’ diye millete palavra söylesin. AKP yüzünden Türkiye’de hayatta kalmak lüks oldu” dedi.
SON BİR YILDA AKARYAKIT FİYATI YÜZDE 131 ARTTI!
Son bir yılda akaryakıta gelen artırımlara değinen Ağbaba, toplu ulaşımın dahi lüks olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
Temel ihtiyaçken lüks olan bir şey daha var: o da toplu ulaşım! Binek araç kullanmasını geçtik. Otomobil fiyatı, vergisi, sigortası, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Katma Paha Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, araç masrafı derken otomobilde kontak çalıştırmak bile babayiğitlik istiyor. Mevzumuz ferdî araçlar değil, toplu ulaşımdan kelam ediyorum. Dış bağımlılık niçiniyle akaryakıt fiyatları ile akaryakıt ve motorin meblağları uçuşa geçti. Döviz kuruna bağlı olarak ayrıyeten bu fiyatlar artıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı da akaryakıt meblağlarında belirsizliğe niye oldu. Akaryakıt fiyatına ait istatistikler elimizde. Yalnızca bir yılda Avrupa Birliğinde ortalama yüzde 27 akaryakıt fiyat artışı bulunmasına karşın Türkiye’de yüzde 131 oranında akaryakıt artmış durumda. Bize en yakın İrlanda, Lüksemburg üzere ülkelerle dahi ortamızda yüzde 100’lük bir fark kelam konusu. Haydi biz dışa bağımlıyız. Polonya, Macaristan, İrlanda dışa bağımlı değil mi? Yunanistan petrol ülkesi mi? Pekala bizde niçin bu kadar yüksek? Akaryakıt fiyatları da yıllar süren yanlış siyasetler kararı arttı. Artık fiyat artışı niçiniyle toplu ulaşım fiyatlarına de sistemli olarak artırım yapılıyor. Ticari araç sahipleri maliyetlerini artırım yaparak ikame etmeye çalışıyor.”
AVRUPA’DA SONUNCUYUZ: MİNİMUM FİYATLA 223 LİTRE AKARYAKIT ALINIYOR
“Bireysel araç sahipleri aracına binemiyor. Park halindeki araca bir tomar vergi ödüyor. Avrupa’da bir taban fiyatlı epeyce rahat araç sahibi olabiliyor. Üstüne maaşıyla istediği kadar akaryakıt alabiliyor. Amerika’da, hani enflasyondan dolayı perişanlık çeken Amerika’da, taban fiyatlı tam 1.000 litre akaryakıt alabiliyor. Amerika güçlü onu geçtik diyelim. İspanya’da taban fiyatlı 629 litre akaryakıt alıyor. Yunanistan’da 381 litre, Romanya’da 330 litre, Bulgaristan’da 246 litre akaryakıt alınıyor. Bulgaristan’da otomobiline binip Edirne’ye geliyor. Alışverişini yapıyor, arabayı dolduruyor. Ülkesine dönüyor. Bulgaristan’daki esnaf, “Türkiye hayli ucuz, Türkiye’ye alışverişe müsaade verilmesin, biz burada satış yapamıyoruz” diye isyan ediyor. Türkiye’de ise bir taban fiyatla 223 litre akaryakıt alınabiliyor. Arka arda gelen artırımlar yüzünden bu sayının günübirlik değiştiğini de hatırlatalım.”
ULAŞIM MALİYETİ YÜZDE 100 ARTTI, TOPLUMSAL DEVLET RAFA KALDIRILDI
“Bireysel ulaşım lüks, toplu ulaşım da kıymetli. TÜİK’e nazaran ulaştırmada enflasyon bir yılda yüzde 99,12 arttı. Makyajlı TÜİK datalarında dahi ulaşım maliyeti yüzde 100 artmış. Pekala, bu fiyat artışlarına karşı toplumsal devlet ne yapar? Vatandaş lehine en temel hak olan ulaşım hakkını güzelleştirir. Fiyatları kâr gözetmeksizin indirir. Toplu ulaşım araçlarının kullanmasının kolay, yaygın ve ucuz olması için siyaset üretir. Bizde fiyatlar arttı, kabahati belediyelerimize attılar. Güya enflasyonu CHP artırdı. Vatandaşlar hasılatının kıymetli bir kısmını en temel hakları olan ulaşım hakkı için kullanır hale gelmiştir. Bu durumda toplu ulaşım esnafı da hayli çıkarlı çıkmıyor. Fiyat artırsalar, müşteri gelmeyecek. Fiyat artmasa, maliyet yetmeyecek. İki ortada bir derede bilhassa ulaştırma esnafı, eldekini müdafaaya çalışıyor. Servis esnafından taksiciye tüm ticari araç sahiplerinin maliyet ve artırımlardan belini bükülmüş durumda. Biz de CHP olarak, bu kapsamda toplu ulaşım esnafımızın bir nebze nefes alabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
BİRİNCİ KERE SATIN ALINACAK TİCARİ ARAÇLARDA BİR KEREYE MAHSUS VERGİ ALINMASIN
“Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde toplumun tüm kısımlarıyla bir ortaya gelerek ve en başta ekonomik buhranın direkt mağduru esnaflarımızın sıkıntılarını dinleyerek problemlerine tahlil olmaya çalışıyoruz. Akaryakıt artırımları, enflasyon, maliyet artışı, vergiler ve araç bakım masrafları göz önüne alındığında vatandaşımız kadar esnafımız da sıkıntı durumda kalmaktadır. Biz bu kapsamda Genel Liderimizin talimatıyla, birinci kere sıfır kilometre olarak satın alınacak tüm ticari araçlarda bir sefere mahsus Özel Tüketim Vergisi ve Katma Bedel Vergisi alınmaması için hazırladığımız Kanun Teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk. Toplu ulaşım masraflarının vergi siyasetlerindeki değişikliklerle minimize edilmesi bu istikametiyle hem ticari araç sahiplerinin ekonomik olarak rahatlamasını, birebir vakitte düşen fiyatlar niçiniyle vatandaşların bir nebze rahatlamasını sağlayacaktır.”
TOPLU NAKLİYAT KESİMİNDEKİ ESNAF DÜŞÜK BEDELLE YAKIT ALSIN
“Vatandaşların büyük kısmı toplu ulaşımı tercih ediyor. Ticari araç sahiplerine ait vergi istisnası bu tarafıyla hem esnafı tıpkı vakitte vatandaşları ekonomik olarak bir nebze rahatlatacaktır. Başta büyükşehirler olmak üzere kentlerimizde hareketlilik ve erişim gereksiniminin en ekonomik biçimde karşılanması, toplumsal devletin temel bakılırsavlerinden biridir. Toplu ulaşımın ucuz ve erişim muhtaçlığını karşılaması en ekonomik ve etrafa hassas ulaşım hali olarak toplu ulaşımı teşvik edecek ve kentlerdeki potansiyel trafik sıkıntısını da çözecektir. Ekonomik kriz niçiniyle güç günler yaşayan ulaşım esnafının ekonomik olarak rahatlatılması ise maliyetleri azaltacağı üzere ulaştırma hizmet kalitesinin artmasını sağlayacaktır. Yalnızca araç alımında vergi istisnası yetmez. Gelirleri büyük ölçüde azalan toplu nakliyecilik kesimindeki tüm esnafın vergisiz ve düşük bedelle yakıt alabilmesi için vergisiz akaryakıt sağlanması gerekmektedir. Bu hususta hazırladığımız Kanun Teklifimiz, Meclis Başkanlığında bekliyor. İktidara davetimiz: Nakliyat esnafının ayakta kalabilmesi için bir an evvel tekliflerimize kulak vermesidir. Gelin Meclis’te 15 dakikada akaryakıt ve araçlarda ÖTV’yi, KDV’yi sıfırlayalım.”
SALGIN RESMİ OLARAK BİTTİ LAKİN GECE 24 MÜZİK YASAĞI SÜRÜYOR
“Her bahiste karar veren Erdoğan dün korona salgınının da bittiğini ilan etti. Türkiye’de birinci hadisenin görüldüğü günden 26 ay daha sonra maske zaruriliği da kaldırılmış oldu. Bilim Heyeti da artık nizamlı olarak toplanmayacağını deklare etti. İki yılın akabinde artık salgının sonuna geldik. Tüm yasaklar kalktı. Lakin bir yasak hala devam ediyor: Gece 24 müzik yasağı. 1 Temmuz “yeni olağanlaşma kararları” diyerek müzisyenlere gece saat 24’ten daha sonra müzik yasağı getirildi. Virüs ömrümüzden çıktı lakin yasak sürüyor. aslına bakarsanız yerler kapalı diye salgında çalışamayan müzisyenler, bu süreçte bırakın kollanmayı, desteklenmeyi, ekonomik ve toplumsal hayatları büsbütün ellerinden alındı. İntihara sürüklendi, aç kaldı, enstrümanlarını sattı. Yalnızca müzisyenler değil, tüm sahne ve sanat işçileri akıldışı, keyfi ve siyasi münasebetlerle aç bırakıldı.”
1 MİLYON SAHNE İŞÇİSİ VE AİLESİNE SİYASİ AYRIMCILIK YAPILIYOR
“Sadece kayıtlı datalar bile ele alındığında, 450 binden çok sanat işçisi, aileleriyle birlikte 1 milyonu aşan bir toplum kısmını söz ediyor. Tam 300 gün oldu. Bu yasağın mantığı ne? Gitarın, sazın telinden virüs mü bulaşıyor. Cumhurbaşkanının mantığına bakılırsa virüs yalnızca gece 12’den daha sonra bir tek müzisyenlerden bulaşıyor. Şu an ülkede virüs ile ilgili tek önlem ‘’müzisyenlerin mesleğini icra etmemesi’’ olarak uygulanıyor. Hayat üslubuna müdahale ediliyor. Bu yasaklar birinci çıktığında bu telaşlarımızı lisana getirmiştik. “Bu yasakların kalıcı bulunmasına müsaade etmeyeceğiz” demiştik. Her platformda bu siyasi yasağın ve ayrımcılığın kalkması için çaba edeceğiz.”
İKTİDAR NARGİLE ESNAFINI UNUTTU, BU BEŞERLER İNTİHAR MI ETSİN?
“Sahneler müziğe saat 24’ten daha sonra kapalı. Nargile kafeler, nargile salonları 2020’den beri fiilen kapalı. Nargile kafe esnafı “bizi unuttular” diyor. Nargile sunum dokümanı vergilerini ödüyorlar. 6750 TL nargile sunum dokümanı fiyatı her yıl Mart ayında nargile vergileri ödeniyor. Tütün Mamulleri ve Alkollü İçki Satış Dokümanı (TAPDK) evrakını almış, yıllık fiyatını ödemiş ancak yerlerde nargile yasağı sürüyor. Vergiye evet lakin açılmaya hayır. İki sene oldu, buna can mı dayanır? İntihar mı etsinler? Turizmde nargileciler bitti battı. Kimisi icralık oldu. Biz de mi intihar edelim diyorlar. Atalarımızdan dedelerimizden kalan bir kültür bu. Beşerler meskeninde, bahçede içiyor lakin kafede içemiyor. On binlerce insan bu işten ekmek yiyor. Lisana kolay yaklaşık iki sene oldu. Bu işletmenin kirasını, elektriğini, suyunu, stopajını, çalışanların sigortasını nasıl ödeyecek bu beşerler? Çay satarak bu işletmeyi nasıl döndürsün? Akşama kadar çay satarak yüzde 127 artırımlı elektrik faturasını mı ödesin? Konutuna nasıl bakacak? İktidara davetimiz bu anlamsız yasakları bir an evvel kaldırsın.”
Hibya Haber Ajansı
Alıntıdır
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında ticari araç esnafının sıkıntılarına ve gece 24 müzik yasağına değindi, iktidara davette bulundu.
TÜRKİYE’DE HAYATTA KALMAK ARTIK LÜKS OLDU
görüşmede hayat pahalılığından kelam eden Ağbaba, “Öyle bir buhrandan geçiyoruz ki, temel gereksinimlerin hepsi lüks oldu. Eti, sütü, yağı, domatesi, salatalığı geçtik; markette bir kilo sivri biber dahi 50 liraya dayandı. En büyük para ünitemiz 200 TL 4 kg kilo sivri biber etmiyor. Marul 20 lira, maydanoz 10 lira, dereotu 8 lira oldu. Fiyat artışlarında Avrupa’da bir numarayız. Dünyada enflasyonda 7. sıradayız. IMF’nin yıl sonu varsayımına bakılırsa enflasyonda dünyada 4. olacağız. Evvelce insanların yeterli makus mesken, otomobil alma hayalleri vardı. Artık bu hayaller artık imkansız oldu. Gençler artık nasıl mesken alacak? Ailesinden geliri yoksa kirada nasıl oturacak? Bunların hepsi AKP Türkiyesinde artık imkansız. Yoksul fukara sabretsin, bunlar da ‘tüm dünyada enflasyon artıyor’ diye millete palavra söylesin. AKP yüzünden Türkiye’de hayatta kalmak lüks oldu” dedi.
SON BİR YILDA AKARYAKIT FİYATI YÜZDE 131 ARTTI!
Son bir yılda akaryakıta gelen artırımlara değinen Ağbaba, toplu ulaşımın dahi lüks olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
Temel ihtiyaçken lüks olan bir şey daha var: o da toplu ulaşım! Binek araç kullanmasını geçtik. Otomobil fiyatı, vergisi, sigortası, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Katma Paha Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, araç masrafı derken otomobilde kontak çalıştırmak bile babayiğitlik istiyor. Mevzumuz ferdî araçlar değil, toplu ulaşımdan kelam ediyorum. Dış bağımlılık niçiniyle akaryakıt fiyatları ile akaryakıt ve motorin meblağları uçuşa geçti. Döviz kuruna bağlı olarak ayrıyeten bu fiyatlar artıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı da akaryakıt meblağlarında belirsizliğe niye oldu. Akaryakıt fiyatına ait istatistikler elimizde. Yalnızca bir yılda Avrupa Birliğinde ortalama yüzde 27 akaryakıt fiyat artışı bulunmasına karşın Türkiye’de yüzde 131 oranında akaryakıt artmış durumda. Bize en yakın İrlanda, Lüksemburg üzere ülkelerle dahi ortamızda yüzde 100’lük bir fark kelam konusu. Haydi biz dışa bağımlıyız. Polonya, Macaristan, İrlanda dışa bağımlı değil mi? Yunanistan petrol ülkesi mi? Pekala bizde niçin bu kadar yüksek? Akaryakıt fiyatları da yıllar süren yanlış siyasetler kararı arttı. Artık fiyat artışı niçiniyle toplu ulaşım fiyatlarına de sistemli olarak artırım yapılıyor. Ticari araç sahipleri maliyetlerini artırım yaparak ikame etmeye çalışıyor.”
AVRUPA’DA SONUNCUYUZ: MİNİMUM FİYATLA 223 LİTRE AKARYAKIT ALINIYOR
“Bireysel araç sahipleri aracına binemiyor. Park halindeki araca bir tomar vergi ödüyor. Avrupa’da bir taban fiyatlı epeyce rahat araç sahibi olabiliyor. Üstüne maaşıyla istediği kadar akaryakıt alabiliyor. Amerika’da, hani enflasyondan dolayı perişanlık çeken Amerika’da, taban fiyatlı tam 1.000 litre akaryakıt alabiliyor. Amerika güçlü onu geçtik diyelim. İspanya’da taban fiyatlı 629 litre akaryakıt alıyor. Yunanistan’da 381 litre, Romanya’da 330 litre, Bulgaristan’da 246 litre akaryakıt alınıyor. Bulgaristan’da otomobiline binip Edirne’ye geliyor. Alışverişini yapıyor, arabayı dolduruyor. Ülkesine dönüyor. Bulgaristan’daki esnaf, “Türkiye hayli ucuz, Türkiye’ye alışverişe müsaade verilmesin, biz burada satış yapamıyoruz” diye isyan ediyor. Türkiye’de ise bir taban fiyatla 223 litre akaryakıt alınabiliyor. Arka arda gelen artırımlar yüzünden bu sayının günübirlik değiştiğini de hatırlatalım.”
ULAŞIM MALİYETİ YÜZDE 100 ARTTI, TOPLUMSAL DEVLET RAFA KALDIRILDI
“Bireysel ulaşım lüks, toplu ulaşım da kıymetli. TÜİK’e nazaran ulaştırmada enflasyon bir yılda yüzde 99,12 arttı. Makyajlı TÜİK datalarında dahi ulaşım maliyeti yüzde 100 artmış. Pekala, bu fiyat artışlarına karşı toplumsal devlet ne yapar? Vatandaş lehine en temel hak olan ulaşım hakkını güzelleştirir. Fiyatları kâr gözetmeksizin indirir. Toplu ulaşım araçlarının kullanmasının kolay, yaygın ve ucuz olması için siyaset üretir. Bizde fiyatlar arttı, kabahati belediyelerimize attılar. Güya enflasyonu CHP artırdı. Vatandaşlar hasılatının kıymetli bir kısmını en temel hakları olan ulaşım hakkı için kullanır hale gelmiştir. Bu durumda toplu ulaşım esnafı da hayli çıkarlı çıkmıyor. Fiyat artırsalar, müşteri gelmeyecek. Fiyat artmasa, maliyet yetmeyecek. İki ortada bir derede bilhassa ulaştırma esnafı, eldekini müdafaaya çalışıyor. Servis esnafından taksiciye tüm ticari araç sahiplerinin maliyet ve artırımlardan belini bükülmüş durumda. Biz de CHP olarak, bu kapsamda toplu ulaşım esnafımızın bir nebze nefes alabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
BİRİNCİ KERE SATIN ALINACAK TİCARİ ARAÇLARDA BİR KEREYE MAHSUS VERGİ ALINMASIN
“Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde toplumun tüm kısımlarıyla bir ortaya gelerek ve en başta ekonomik buhranın direkt mağduru esnaflarımızın sıkıntılarını dinleyerek problemlerine tahlil olmaya çalışıyoruz. Akaryakıt artırımları, enflasyon, maliyet artışı, vergiler ve araç bakım masrafları göz önüne alındığında vatandaşımız kadar esnafımız da sıkıntı durumda kalmaktadır. Biz bu kapsamda Genel Liderimizin talimatıyla, birinci kere sıfır kilometre olarak satın alınacak tüm ticari araçlarda bir sefere mahsus Özel Tüketim Vergisi ve Katma Bedel Vergisi alınmaması için hazırladığımız Kanun Teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk. Toplu ulaşım masraflarının vergi siyasetlerindeki değişikliklerle minimize edilmesi bu istikametiyle hem ticari araç sahiplerinin ekonomik olarak rahatlamasını, birebir vakitte düşen fiyatlar niçiniyle vatandaşların bir nebze rahatlamasını sağlayacaktır.”
TOPLU NAKLİYAT KESİMİNDEKİ ESNAF DÜŞÜK BEDELLE YAKIT ALSIN
“Vatandaşların büyük kısmı toplu ulaşımı tercih ediyor. Ticari araç sahiplerine ait vergi istisnası bu tarafıyla hem esnafı tıpkı vakitte vatandaşları ekonomik olarak bir nebze rahatlatacaktır. Başta büyükşehirler olmak üzere kentlerimizde hareketlilik ve erişim gereksiniminin en ekonomik biçimde karşılanması, toplumsal devletin temel bakılırsavlerinden biridir. Toplu ulaşımın ucuz ve erişim muhtaçlığını karşılaması en ekonomik ve etrafa hassas ulaşım hali olarak toplu ulaşımı teşvik edecek ve kentlerdeki potansiyel trafik sıkıntısını da çözecektir. Ekonomik kriz niçiniyle güç günler yaşayan ulaşım esnafının ekonomik olarak rahatlatılması ise maliyetleri azaltacağı üzere ulaştırma hizmet kalitesinin artmasını sağlayacaktır. Yalnızca araç alımında vergi istisnası yetmez. Gelirleri büyük ölçüde azalan toplu nakliyecilik kesimindeki tüm esnafın vergisiz ve düşük bedelle yakıt alabilmesi için vergisiz akaryakıt sağlanması gerekmektedir. Bu hususta hazırladığımız Kanun Teklifimiz, Meclis Başkanlığında bekliyor. İktidara davetimiz: Nakliyat esnafının ayakta kalabilmesi için bir an evvel tekliflerimize kulak vermesidir. Gelin Meclis’te 15 dakikada akaryakıt ve araçlarda ÖTV’yi, KDV’yi sıfırlayalım.”
SALGIN RESMİ OLARAK BİTTİ LAKİN GECE 24 MÜZİK YASAĞI SÜRÜYOR
“Her bahiste karar veren Erdoğan dün korona salgınının da bittiğini ilan etti. Türkiye’de birinci hadisenin görüldüğü günden 26 ay daha sonra maske zaruriliği da kaldırılmış oldu. Bilim Heyeti da artık nizamlı olarak toplanmayacağını deklare etti. İki yılın akabinde artık salgının sonuna geldik. Tüm yasaklar kalktı. Lakin bir yasak hala devam ediyor: Gece 24 müzik yasağı. 1 Temmuz “yeni olağanlaşma kararları” diyerek müzisyenlere gece saat 24’ten daha sonra müzik yasağı getirildi. Virüs ömrümüzden çıktı lakin yasak sürüyor. aslına bakarsanız yerler kapalı diye salgında çalışamayan müzisyenler, bu süreçte bırakın kollanmayı, desteklenmeyi, ekonomik ve toplumsal hayatları büsbütün ellerinden alındı. İntihara sürüklendi, aç kaldı, enstrümanlarını sattı. Yalnızca müzisyenler değil, tüm sahne ve sanat işçileri akıldışı, keyfi ve siyasi münasebetlerle aç bırakıldı.”
1 MİLYON SAHNE İŞÇİSİ VE AİLESİNE SİYASİ AYRIMCILIK YAPILIYOR
“Sadece kayıtlı datalar bile ele alındığında, 450 binden çok sanat işçisi, aileleriyle birlikte 1 milyonu aşan bir toplum kısmını söz ediyor. Tam 300 gün oldu. Bu yasağın mantığı ne? Gitarın, sazın telinden virüs mü bulaşıyor. Cumhurbaşkanının mantığına bakılırsa virüs yalnızca gece 12’den daha sonra bir tek müzisyenlerden bulaşıyor. Şu an ülkede virüs ile ilgili tek önlem ‘’müzisyenlerin mesleğini icra etmemesi’’ olarak uygulanıyor. Hayat üslubuna müdahale ediliyor. Bu yasaklar birinci çıktığında bu telaşlarımızı lisana getirmiştik. “Bu yasakların kalıcı bulunmasına müsaade etmeyeceğiz” demiştik. Her platformda bu siyasi yasağın ve ayrımcılığın kalkması için çaba edeceğiz.”
İKTİDAR NARGİLE ESNAFINI UNUTTU, BU BEŞERLER İNTİHAR MI ETSİN?
“Sahneler müziğe saat 24’ten daha sonra kapalı. Nargile kafeler, nargile salonları 2020’den beri fiilen kapalı. Nargile kafe esnafı “bizi unuttular” diyor. Nargile sunum dokümanı vergilerini ödüyorlar. 6750 TL nargile sunum dokümanı fiyatı her yıl Mart ayında nargile vergileri ödeniyor. Tütün Mamulleri ve Alkollü İçki Satış Dokümanı (TAPDK) evrakını almış, yıllık fiyatını ödemiş ancak yerlerde nargile yasağı sürüyor. Vergiye evet lakin açılmaya hayır. İki sene oldu, buna can mı dayanır? İntihar mı etsinler? Turizmde nargileciler bitti battı. Kimisi icralık oldu. Biz de mi intihar edelim diyorlar. Atalarımızdan dedelerimizden kalan bir kültür bu. Beşerler meskeninde, bahçede içiyor lakin kafede içemiyor. On binlerce insan bu işten ekmek yiyor. Lisana kolay yaklaşık iki sene oldu. Bu işletmenin kirasını, elektriğini, suyunu, stopajını, çalışanların sigortasını nasıl ödeyecek bu beşerler? Çay satarak bu işletmeyi nasıl döndürsün? Akşama kadar çay satarak yüzde 127 artırımlı elektrik faturasını mı ödesin? Konutuna nasıl bakacak? İktidara davetimiz bu anlamsız yasakları bir an evvel kaldırsın.”
Hibya Haber Ajansı
Alıntıdır